DÜRÜSTLÜK Bir Yetkinlik Mi?

Hemen hepimizin kendini anlatırken mutlaka saydığı özelliklerden biridir dürüstlük. Peki “profesyonel hayat” dediğimiz iş hayatında ne kadar dürüstüz veya etrafımızdakiler ne kadar dürüst?

Asıl profesyonel hayat dürüst olmayı mı gerektirir yoksa tersini mi? Bizlerin profesyonel hayattan anladığı sanırım biraz tersi davranışı gerektiriyor.

Neden mi? En basiti ast -üst ilişkilerinizi düşünün. Yılda bir de olsa performans görüşmeleri yapıyoruz (en azından yılda bir) bu görüşmelerde yöneticiler ne kadar gerçek düşüncelerini sizinle paylaşıyor? Biz millet olarak da olumsuzu söylemekten çekiniriz hep, karşı tarafı üzmemek için. Sonra bir gün ikili görüşmelerde hep memnun olduğumuz astımızın işten çıkışını isteriz. (Burada da kötü kişi hep İnsan Kaynakları olur.) Tabi çalışana sürpriz olur bu durum çünkü kendisinden hep memnun olunmuştur. Sonuç yöneticisi kendisine teşekkür eder, profesyonel hayat olabiliyor der, teselli eder.
İşte dürüstlük burada devrede. En başından beri kendisine karşı dürüst davranılmış olunsaydı sonuç böyle mi olurdu? veya sürpriz mi olurdu? Kırmamak adına masumane şekilde doğru yönlendirmediğimiz insanları kaybedip kurumlara karşı düşman ediyoruz. (Bana göre böyle yöneticileri de sorgulamamız gerekir.)

Sadece bu örnek de değil. Biz insan kaynakları uzmanları da yapıyoruz bunu. Danışman veya tam zamanlı çalışan olarak yeni bir işe başlıyoruz. Bizim sektörde çok oluyor sistem kurma, eğitim, işe alım gibi. Önce analiz ediyoruz şirketi sonra değişiklikler hatta belki işten çıkışlar istiyoruz. Kabulde görüyor ama başka sebeplerle yapıyoruz bu yol ayrımını. Bizler bile buna dikkat etmiyorsak ki önceliğimiz “insan” başkalarından nasıl bekleyebiliriz bize dürüst olmasını.

Dürüstlük sadece birkaç çalışanda bulunan bir yetkinlik mi?

Asıl iş yaşamı dürüstlük gerektirir. Korkmadan, çekinmeden doğru bildiklerimizi söylemeyi, savunmayı gerektirir. İşte o zaman profesyonellikten bahsedebiliriz.