SINIRLARINI ZORLA
Uzun zamandır kitaplığımda duran
Sheryl Sandberg’in Sınırlarını Zorla – Lean In kitabını yeni okuma fırsatı
yakaladım. Okumakta bu kadar geciktiğim için kendime de biraz hayıflandım
doğrusu. Herkesin okuması gereken yol gösterici bir kitap. Yazımın amacı
aslında kitap tanıtımı değil, içinde anlatılanlar. İş yaşamında kadınların
karşılaştığı sorunlar ve o sorunlara çözümler sunan deneyimler.
Aslında hepimizin bildiği fakat yüksek sesle çok
dillendirilmeyen sorunlar.
·
Evlilik ve iş yaşamı
·
Liderlik
·
Terfi
·
Cam tavan bunlardan bazıları.
İş yaşamının neredeyse her
alanında kadın çalışan görmek mümkün. Fakat kadın çalışanların sayıları
erkeklere göre her bakımdan daha az. 2020 yılı Mart ayında yapılan bir
araştırma Türkiye’de erkeklerin %72,7, kadınların ise %34,2 oranında işgücüne
katıldığını gösteriyor. Tüik 2018 yılı verilerine göre 3 yaş altı çocuğu olan
25-49 yaş grubundaki kadınların istihdam oranın %26,5, erkeklerin ise %90,4
olduğunu göstermekle kalmıyor durumun nasıl boyutlarda olduğunu kanıtlıyor.
Durum liderlik pozisyonlarında da değişmiyor. Tüik 2017 yılı verilerine göre
erkeklerin %82,7, kadınların ise %17,3’lük oran ile liderlik pozisyonunda
olabildiğini gösteriyor. Üzücü olan bir başka veri ise tüm eğitim düzeylerinde
kadınların erkeklerden daha düşük ücret aldığı gerçeği. Yani cam tavanları
kırmak için daha çok yolumuz var...
Lean In Sınırlarını Zorla
kitabında “Erkeklerin potansiyellerine göre terfi ettirilken, kadınların
geçmişteki başarılarına göre yükseltildiği” 2011 yılının McKinsey raporu ile
ortaya koyulmuş. Yıl 2021 bu durum ne kadar değişti? Mülakatlarda hala
kadınlara; evlilik ne zaman? çocuk düşünüyor musunuz? Çocuğu var ise kardeş
düşünüyor musunuz? Çocuğunuz var mesaiye
kalabilecek misiniz? gibi ayrımcılığa sebep olan birçok soru soruluyor ve belki
potansiyeli yüksek adaylar eleniyor. İşe alım yapılacak olan bir pozisyon için
tam olarak aynı özgeçmişe sahip bir kadın ve bir erkek arasından, erkek olana
öncelik verildiği de 2012 yılında yapılmış bir çalışma sonucu tespit edilmiş.
Kadınların sosyal yaşamı ile
dengeyi korumak adına üst pozisyonlara daha az talip oldukları kitapta
anlatılan sorunlardan birtanesi. Bizlere de çocukluk döneminden itibaren böyle
öğretilmiyor mu? Çocuk bakımında, ev işlerinde daha çok kadınların rol alması
gerektiği hatta bizzat kadın sorumluluğunda olduğu. İşte bu karamaşa içinde
terfi istemek kadın için ikinci plana itiliyor.
Sheryl’in kadınlara verdiği en
önemli tavsiyelerden biri “masaya oturmak” kavramı. Köşemize çekilmeden masa da
kalmalı, iyi bir lider olmak için oyunda olduğumuzu göstermeliyiz. Başarının tesadüf
değil de bizim çalışmalarımız ve yeteneğimiz sonucu olduğunu unutmamalıyız.
Kariyerimizi oluştururken,
gelişmekten vazgeçmemek, risk almak, terfi istemek ve bunun için çabalamak
önemli adımlardır.
Yazar Alice Walker’ın söylediği
gibi “İnsanların güçten vazgeçmesine sebep olan şey güçlü olmadıklarını
düşünmeleridir”. O yüzden hep birlikte sınırlarımızı zorlayalım...
Yorumlar
Yorum Gönder